Cümlede Anlam Sanatı: Tevriye
Tevriye: bir sözün birden fazla anlama gelecek biçimde kullanılması sanatıdır. Tevriye sanatında sözün bütün anlamları gerçektir. Ama yakın anlam söylenip uzak anlam kastedilir.
Bu kadar letafet çünkü sende var
Beyaz gerdanında bir de ben gerek
ben: 1. kişi zamiri ve vücuttaki koyu renkli leke (kastedilen, ikincisi, yani uzak olan)
Avazeyi bu aleme Davud gibi sal
Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş
Bana Tahir Efendi kelp demiş
İltifatı bu sözde zahirdir.
Maliki mezhebim benim zira
İtikadımca kelp tahirdir.
“Tahir” sözcüğü hem “temiz” demektir hem de “Tahir Efendi”nin kendisidir ve her iki anlam da gerçektir. Yakın olan ama kastedilmeyen anlam “temiz”dir. Uzak olan ama kastedilen anlam ise “Tahir Efendi”dir.
Dedim dilber niçin sararıp soldun
Dedi, çektiğim dil yarasıdır.
dil: yakın: gönül, uzak: söz, konuşma organı
Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül
el: yakın: organ, uzak: yabancı
Verdim gönül o gül-ruhun aline aldanıp
Etmezdi kimse eylediğim rengi ben bana
al: yakın: kırmızı; uzak: hile
Sordum Nigâr’ı dediler ahbab
Semt-i Vefa’da doğru yoldadır.
Vefa: yakın: sözünde durma; uzak: Vefa semti
Doğru yol: yakın: dürüstlük; uzak: sokak adı
Ama burada uzak anlamın kastedildiğine dair başka bir iz yok.
Koyup kaldırmada ikide bir de
Kazan devrildi, söndürdü ocağı
Gül gülse daim ağlasa bülbül acep değil
Zira kimine ağla demişler kimine gül